Satietas: Formun Felsefesi

Satietas – Latince'de "Doygunluk" veya "Tamlık" anlamına gelir – ismini, görsel ve dokunsal bir tatmin sunan, el ile yontulmuş bu özel tasarım beton heykelden almıştır. Sıradan bir yan sehpanın ötesinde, bu parça Brütalizm'in ham gücünü heykeltıraşlık sanatının inceliğiyle harmanlayan, mekâna derinlik katan bir monologdur.

Materyal ve Zanaat: Taşın Efsunu

Satietas, endüstriyel estetiğin temeli olan beton materyalini, tamamen el ile yontma tekniğiyle yücelterek, her yüzeyinde zanaatkarın izini ve emeğini taşır.

• Ham Dokunun İfadesi: Malzemenin doğası gereği oluşan mikro gözenekler, ton farklılıkları ve pürüzlü geçişler, parçanın yüzeyini bir tabloya dönüştürür. Bu doku, görsel bir dinginlik sunarken, dokunulduğunda toprağın ve zamanın gücünü hissettirir. Her yontma darbesi, eserin benzersiz bir DNA'ya sahip olduğunun kanıtıdır.

• Monolitik Form: Ç$\text{apı }52\text{ cm}$ ve $\text{Yüksekliği }59\text{ cm}$ ölçülerindeki dairesel gövdesi, parça bütününde sağlam ve dengeli bir duruş sergiler. Bu kompakt ve monolitik kütle, bir mobilyadan çok, antik bir sütunun modern yorumu gibidir.

Estetik ve İşlev: Doygunluğun Mekândaki Varlığı

Tasarım, formun minimalizmi ve materyalin yoğunluğu arasındaki dengeyi kurar:

• Işığın ve Gölgenin Dansı: Mat beton yüzey, çevresindeki ışığı emerek, derin gölgeler yaratır. Bu durum, günün farklı saatlerinde parçanın sürekli değişen bir silüete sahip olmasını sağlayarak, izleyiciye zamanın akışını hatırlatır.

• Çok Yönlü Varlık: Yan sehpa olarak kullanıldığında, oturma alanınıza sanatsal bir odak noktası ekler; komodin olarak ise yatak odasına sakin ve köklü bir atmosfer getirir. Satietas, üzerine konulan objeleri yücelten bir podyum işlevi görür, ancak kendi başına da tamamlanmış bir heykeldir.

Satietas, modern ve sofistike mekânlar için, doygunluğun, el emeğinin ve zamansız materyalin mükemmel birleşimiyle, basitçe bir mobilya değil, yaşayan bir sanat eseri sunar.